8 Mart çalışmalarına başlarken nasıl bir yol izleyeceğimiz
noktasında net değildik. Özgür Genç Kadınlar olarak çalışmalarımız henüz
görünür değildi. Çok güzel fikirlerimiz vardı fakat taşrada olmamızdan kaynaklı
çeşitli ön yargılar da vardı. Kampüste ya da sokakta stand çalışmaları şimdiye
kadar Hopa'da yapılmamış çalışmalardı. Ege Üniversitesi’ndeki faşist saldırıdan
sonra da sürekli göz tacizi altında çalışmalarımıza start verdik. Başlarken
bire bir anketler, dayanışma kutusu ve afiş -yazılama üzerinden gitmek gibi bir
planımız vardı. Afiş çalışmalarını yaparken ÖG’ nin gelip müdahale ederek “ İzine
başvurun, astıklarınızı indirin” demesi
üzerine astıklarımızı indirmeyeceğimizi ama izine başvuracağımızı söyledik.
Afiş örneği verirken stand için de dilekçe verelim dedik ve iki başvurumuz da
onaylandı. Stand çalışması bizi çok heyecanlandırmıştı çünkü kampüste açıktan
yapacağımız ilk çalışma olacaktı. Bire bir çalışmalarda, ilişkilerimizin yaptırdığı anketlerde kadınlar
isim dahi yazmaz iken stand çalışmamızı başlattığımız gün çok yoğun bir ilgi
ile karşılaştık. Burada bülten ,bildiri ,anket ve sen de anlat kampanyalarımızı
yürüttük. Yaklaşık 50 kadın ile anket ve görüşmelerimiz oldu. Yerelimizde
gerçekleşen taciz vakalarıyla ilgili soru yağmuruna tutulduk. Tacize uğrayan
kimi kadınlar yaşadıklarını bizlere anlattı. 20 Kadın iletişim adreslerini
bırakarak standımızdan ayrıldı. İşin emek bölümünde ilişkilerimiz de bizi
yalnız bırakmadı. Gidebileceğimiz hiç bir kurum yoktu ve öğrenci evlerini
kurumlara çevirip çalıştık. Yoğun bir çalışma ve tempo vardı. Dayanışma
kutularımız çöpe atıldıkça biz yenilerini yaptık. Bayraklardan balonlara, dövizlerden defter ve dosyalara her şeyi kendi
el emeğimizle ürettik. Dayanışma kutularımıza başka kadınlar da ped ve peçete
koymaya başladı, yaptığımız not defterlerini kadınların kullanıyor olması bize
mutluluk veriyor. İnanç ve dayanışma ile birlikte aşamayacağımız hiçbir şey
yok. Bunu öğrendik. Çalışmalarımız Hopa'da başka örgütlere de ilham oldu.
Ayrıca bu süreçte sosyal medya hesabına ihtiyacımız olduğunu fark ettik. Ve 8
Mart’tan hemen önce hesap açıp aktif hale getirdik.
Çok yoğundu evet, çok
yorucuydu; banyomuzu yapamadık kimi
zaman, kaşımızı bıyığımızı alamadık, dip boyamız geldi kimimizin ama hepsini
son güne bıraktık. 8 Mart’ta direnen, temiz, güzel kadınlar olarak merhaba
dedik , alanın en renkli ve en heyecanlı
grubu olduk. Bunun yaşattığı mutluluk
her şeye değiyor.
Şimdi “ÖGK nedir?” sorusunu değil “ ÖGK’nın açılımı nedir? ”
sorusunu duyuyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder