Tecavüze sesiz kalmayan olayı mahkemeye taşıyan kadınların karşına
erkek adalet dikiliyor. Siirt’te 17 yaşındaki lise öğrencisi çalıştığı iş yerinin
sahibi tarafından 7 aydır tecavüze uğrarken tecavüzcünün bereatini
sağlayan şey genç kadına verdiği bir hediye oldu. İstanbul’da tecavüze
uğrayan bir kadın ise tecavüzcüyü “gece eve aldığı , uzun sohbet ettiğii,
tecavüzcüyü cesaretlendirdiği“ gibi sebeplerle suçlanırken tecavüzcü yine
serbest bırakıldı. Niğde’nin merkez Çınarlı köyünde oturan Hilal Ünal ise 13
yaşında tecavüzcüsüyle evlendirildi. Hilal bir ay sonra kayınpederi
tarafından kocasını aldattığı gerekçesiyle öldürüldü. 2009’da
Kahramanmaraş’ın Göksu ilçesinde ise gün içerisinde iki kez şiddet gören
kadının kocasına T.C.K. 43/3 maddesi zincirleme suç hükümleri uyarınca tek
ceza verildi. Yargıtay’da bozulan dava hukuk siteminin zincirleri suçluya
değil de kadına yönelttiğini gizleyemiyor. En son Karaman’da 15 yaşındaki
Z.C’ye tecavüz eden 8 kişi “rızası var” sözüyle serbest kaldı. Z.C. kararın
ardından mahkemeye yazdığı mektupta şöyle dedi “Canlı cenaze gibiydim.
Tek düşündüğüm bir an önce ölmekti. İntihar edecektim, beceremedim. Bu
son ifademdir. Bana inanmayan dalga geçer gibi davranan aşağılayan
mahkemenize gelmeyeceğim. Sizi adalet ve vicdanınızla baş başa
bırakıyorum.” Biz de soruyoruz : Kendi adaletimizi kendimiz yaratmak için
ne bekliyoruz? Haydi öz savunmalarımız kurmaya, kızıl sopalıların safına!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder